Yaşam

Amerikalıların “Korkunç Türk” lakaplı Kötü Pehlivan Koca Yusuf’un destansı hikayesi

Y kuşağı erkekleri iyi hatırlar, misafirhaneye gittiğinizde sizin cüssesinizde başka bir erkek çocuk olduğunda yetişkinler ‘Hadi güreşelim!’ derler. diyeceklerdi. Bu aslında bir oyun değil, binlerce yıl önce atalarımızdan bize kalan bir miras. Çünkü Orta Asya bozkırlarında ata binen Türkler bile Güreş hem bir spor hem de güçlenmenin bir yoluydu.Koca Yusuf gibi pehlivanlar da bu gelenekten gelmektedir.

Ülkemizdeki sayısız pehlivan arasında Koca Yusuf isminin elbette özel bir yeri vardır. Çünkü o kelimenin tam anlamıyla Tüm dünyaya diz çöktüren bir pehlivan oldu. Fransa ve Amerika’da yaptığı güreş müsabakalarından sonra Vahim Türk lakabını almıştır. Maalesef ömrü uzun olmadı çünkü dönüş yolunda beklenmedik bir kaza Koca Yusuf’un başına geldi ve onu hafızalarımızda ölümsüzleştirdi.

Pehlivan yatağının yiğit oğlu Koca Yusuf kimdir?

Bugün komşumuz Bulgaristan sınırları içerisinde Şumnu ilçesinin Karalar köyündedir. 1857 yılında doğan Yusuf, Henüz çocuk yaştayken ilk güreş derslerini babası ve dedesinden aldı. O dönemde Şumnu bölgesi, en güzel pehlivanların burada yetişmiş olması nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu’nun pehlivan yatağı olarak biliniyordu.

Ne yazık ki Yusuf’un gençliği pek de hoş geçmedi, çünkü isyancı Bulgar çeteleri sık sık bölgedeki Türk köylerine baskınlar düzenledi. Ortam kaotik olsa da Yusuf şanslıydıÇünkü Şumnulu Dursun Pehlivan, Nasuhçulu Kel İsmail Pehlivan, Pomak Osman gibi dönemin ünlü pehlivanlarından ders alıyordu.

Yusuf, Koca Yusuf lakabıyla başpehlivan oldu:

1.91 boyunda ve 138 kilo ağırlığında olan Yusuf, güreş dünyasına ilk adımını attı. Karalarlı Yusuf veya Şumnulu Yusuf olarak biliniyordu. Çırağı Küçük Yusuf olarak anılmaya başladıktan sonra Büyük Yusuf olarak anılmaya başlandı. Sonunda Koca Yusuf lakabını aldı ve tarihe bu şekilde geçti.

1885 yılında Kel Aliço ile kaderini değiştiren güreş maçına çıktı. Kel Aliço, 27 yıl üst üste Kırkpınar’da başpehlivanlık yaptı. Aynı zamanda Sultan Abdülaziz’in başpehlivanıydı.Gün doğumuyla başlayan ve neredeyse gün sonuna kadar devam eden karşılaşma sonunda Koca Yusuf galip olurken, Koca Yusuf başpehlivan oldu.

Koca Yusuf’un sırtı hiç yeryüzünün yüzünü görmedi:

Başpehlivan olan Koca Yusuf güreşlere devam etti. Kel Aliço’nun çırağı Adalı Halil’i mağlup etmek ününe ün kattı.Kara Ahmet, Katrancı Mehmet Pehlivan, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet ve Hergeleci İbrahim gibi dönemin ünlü pehlivanlarıyla güreş yapan Koca Yusuf’un sırtı bir kez bile yere değmedi.

Söylenenlere göre Koca Yusuf bir defa mağlup olmuştur. Hakemliğini Kel Aliço’nun yaptığı maçta Çolak Mümin adlı pehlivan, Koca Yusuf’u mağlup etti. Hakem bunu görünce Koca Yusuf’u mağlup saydı. Böylece Koca Yusuf bilinen tek yenilgisini yaşadı. Çolak Mümin bu maçta yaşadığı sakatlık nedeniyle güreş kariyerine son verdi.

‘Avrupa’da güreş sizin için cihat sayılır.’

Edmond Desbonnet’in yazdığı The Rulers of Wrestling adlı kitaba göre Fransız güreşçi Joseph Doublier yeni güreşçi arayışı için Türkiye’ye geldi.Katrancı Mehmet Pehlivan’ı, Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ı, Filiz Nurullah’ı, Filibeli Kara Osman’ı ve Koca Yusuf’u dişlerinden bulup Avrupa’ya davet etti.

Koca Yusuf’un aslında Avrupa’ya gitmeye niyeti yoktu ama danıştığı ulema ona tavsiyelerde bulundu. Müslümanların gücünü tüm dünyaya göstermenin kendisi için bir nevi cihad olduğunu söylediğinde. Bu teklifi kabul etti. 1894 yılında Paris’e giden Koca Yusuf, bizim güreşlerimizden farklı olan minder güreşinin kurallarını kısa sürede öğrendi.

Üç yıl Fransa’da kalan Koca Yusuf, o dönemde Avrupa’nın bütün ünlü pehlivanlarını devirmişti. Artık Avrupalı ​​bir rakip bulamadığınızda Gösteri maçında Türk güreşçi Hergeleci Mahmut Pehlivan ile karşılaştı. Tarihin en acımasız güreş karşılaşması olarak bilinen bu maç ancak polis müdahalesiyle durdurulabildi.

Amerika’ya ‘Korkunç Türk’ yolcusu:

O dönemde Avrupa’da ünlü olan Koca Yusuf’u gören Amerikalı organizatörler, onu ABD’nin New York kentine davet etti. Koca Yusuf burada bilinen 33 maça çıktı ve hepsini kazandı.Dünya şampiyonu güreşçi Evan Lewis’i üst üste iki kez mağlup ettiğinde kendisine Korkunç Türk lakabı verildi.

Walter Camp’in yazdığı The Substitue: Bir Futbol Hikâyesi romanına göre Koca Yusuf, 1898’de Ernest Roeber’la yaptığı maçta rakibini ringin dışına attı. Seyirciler adamın öldüğünü sanıp ayağa kalktı. Metropolitan Opera Binası’ndaki maç sırasında da benzer bir olay yaşandı. Ancak Koca Yusuf ölümüne dövüşmüyordu, sadece biraz geri zekalıydı.

Koca Yusuf nasıl öldü? Ne yazık ki memleketime dönmek mümkün olmadı:

Koca Yusuf, 21 Mayıs 1898’de evine dönmek üzere Fransız bayraklı transatlantik La Bourgogne’a bindi. La Bourgogne, 4 Temmuz’un erken saatlerinde New York açıklarında İngiliz bayraklı yük gemisi Cromartyshire ile çarpıştı. Koca Yusuf dahil tüm yolcu ve mürettebatOrada batan gemide hayatlarını kaybettiler.

Hiçbiri doğrulanmadı ama Koca Yusuf’un ölümüyle ilgili anlatılan bazı iddialar var. bir tezden daha Kurtarma botuna bindi ama bot çok ağır olduğu için battı. Farklı bir teze göre ise ABD’de kazandığı parayı altına çevirerek kemerinde taşıyordu. Tüm çabalarına rağmen bu altın paraların ağırlığından dolayı sudan çıkamadı.

Koca Yusuf’un bir mezarı olduğu söylenmektedir:

Sunay Akın’ın yazdığı İlk Çocuklar ve Kadınlar kitabında, Okyanusun Yenilgisi Pehlivan’ın hikayesiyle karşılaştırıldığında La Bourgogne battıktan sonra, bazı cesetler Azor Adaları’nda karaya çıktı. Bunların arasında heybetiyle ve klasik Türk kıyafetleriyle dikkat çeken Koca Yusuf da vardı. Diğer cesetlerle birlikte buraya gömüldü.

Avrupa ve Amerika’da oynadığı maçlarda Dünyanın en ünlü pehlivanlarına diz çöktüren başpehlivan Koca Yusuf’un hayat hikayesini anlattık.Dönemin kaynaklarını doğrulamak her zaman mümkün olmadığından Koca Yusuf’un hayatına dair farklı ayrıntılara da rastlamak mümkündür.

Kaynaklar:TRT Haber, Türk Yağlı Güreş Geleneği ve Pehlivan Anlatılarında Bazı Başpehlivanlar, NY Times, Türkiye Güreş Federasyonu

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu